Vasi Tayini - Mıhcı Hukuk Bürosu
Vasi Tayini – Mıhcı Hukuk Bürosu

Vasi tayini konusunu anlamak için ilk olarak fiil ehliyetinin bilinmesi gerekir. Her insanın fiil ehliyetine sahip olmaktan (18 yaşını doldurmuş olmak, etmek gücüne yani davranışlarının hukuk alemindeki sonuçlarını anlamlandırma ve buna göre hareket etmek yeteneğine haiz olmak, kısıtlı olmamak) kaynaklı kendisine tanınmış olan çeşitli yetkileri bulunmaktadır. Bu yetkiler hukuk düzeni içerisinde hak adı altında tanımlanmıştır. Bireyler hukuk düzeni içerisinde sahip oldukları bu hakları kullanma noktasında tam bir egemenliğe sahiptirler. Bireylerin sahip oldukları bu egemenlik bazı durumlarda onların elinden alınabilmektedir. İşte bu durumların en önemlilerinden olan vesayet kavramı ve dolayısıyla vasilik bu makalemizde inceleme konumuzu oluşturacaktır. Vesayete tabi olma durumları Türk Medeni Kanunun 404 ile 410. maddeleri arasında belirtilmiş bulunulmaktadır. Kanun koyucu bu durumları tahdidi yani sınırlı olarak saymıştır. Buradan çıkarımımız, bu durumlar harici bir vesayeti gerektiren durumun yaratılmasının hukuk düzeni tarafından kabul görmediğidir.

Vasi tayinini gerektiren durumlar ekseninde Medeni Kanunumuzda bulunan bu kurumun kullanımı noktasında merkezdeki kişi vasi olarak adlandırılmaktadır. Aslında vasiden başka, kamu, özel vesayet daireleri veya kayyımlık müessesesi de vesayet makamı olarak tanımlanabilmektedir. Ancak biz konumuz gereği bunlar içerisinde yukarıda da bahsettiğimiz gibi vasilik kavramı üzerinde duracağız.

Vasi tayini kavramında vasi, Medeni Kanunumuzun 403.maddesinde vesayet altındaki küçüğün veya kısıtlının kişiliği ve mal varlığı ile ilgili bütün menfaatlerini korumak ve hukuki işlemlerde onu temsil eden kişi olarak tanımlanmaktadır. Bu anlamda vasiliğin tanımını yorumlayacak olursak bir vasinin bir bakıma temsil görevi ifa ettiği söylenebilmektedir. Bununla birlikte bir kimseye vasi olarak atanan kimseden haklı sebepler halinde kişinin kısıtlanması söz konusu olmasaydı kendi menfaatlerini ne kadar savunması beklenecekse en az onun kadar kısıtlanmasına karar verilen kişinin menfaatlerini savunma duyarlılığında bulunmasının beklenmesi olağandır. Çünkü vasi olarak atanan kimse vasilik yaptığı kısıtlının hak ve yararına tüm bu işlemleri yürütmektedir. Ayrıca vasi tayini olunan kişi tüm bunlarla birlikte görevinin gereklerini Medeni Kanunumuzun 2.maddesinde belirtilen dürüstlük kuralına aykırı kullanmamalıdır.

Vasi tayini kurumu ile atanacak olan kişinin belli özellikleri, şartları taşıması hususu da kanunumuz tarafından düzenlenmiş bulunmaktadır. Medeni kanunumuzun 418.maddesi uyarınca bu özellikler de yine tahdidi yani sınırlı bir şekilde sayılmıştır. Bu özelliklerden ilki bir kimseye vasi olarak atanacak kişi kısıtlanmamış yani fiil ehliyetine sahip bir kimse olmalıdır. İkinci şart ise bu kimselerin kamu hizmetlerinden yasaklı olmamaları gerekmektedir.Bu anlamda kamu hizmetinden yasaklılık ibaresinin somut olarak akılda canlanması amacıyla bir kanundan örnek vermek istiyoruz. Örneğin bir kimse Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu’nun 33.maddesinde belirtilen hususlar uyarınca doğrudan doğruya kaçakçılık yapmaktan veya görevini kötüye kullanarak veya rüşvet alarak kaçakçılığa sebebiyet vermekten veya suç uydurmadan hüküm giyen memurlara bir daha kamu hizmeti yaptırılmaması cezasına çarptırılmaktadır. İşte bu kişiler kamu hizmetlerinden yoksun oldukları için Medeni Kanunumuzun 418.maddesi uyarınca vasi olarak da atanamayacaklardır. Vasiliğe atanma noktasındaki üçüncü şart ise haysiyetsiz hayat sürmeme koşuludur. Bu anlamda haysiyetsiz bir yaşama sahip olan bir kimseden yukarıda bahsettiğimiz gibi vasilik kavramını ve vasiliğe bağlanan sonuçları tam olarak anlaması ve buna uygun davranması beklenememektedir. Vasiliğe engel olan diğer bir şart ise vasiliğe atanacak olan kişiyle kısıtlanmasına karar verilen kişi arasında bir menfaat çatışması, husumet olması hususudur. Ayrıca son olarak ilgili vesayet daireleri hakimlerinin de vasiliğe atanamayacağı Medeni Kanunun 418. maddesinde belirtilen başka bir engel olarak karşımıza çıkmaktadır.

Vasi atamasına engel olan sebeplerden bahsettikten sonra biraz da vasinin atanma sürecini ele almak istiyoruz. Burada vasi tayini dilekçesinin önemi büyüktür. Ayrıca bilindiği üzere ve kural olarak bir kısıtlıya vasi olarak tek bir kişi atanmaktadır. Ancak durumun gerektirdiği ölçüde kısıtlı bir kimseye birden fazla kişinin de vasi olarak atanması imkanı bulunmaktadır. Ancak bu anlamda vasi olarak atanacak kişilerin her birinin rızasının alınması şarttır. Ayrıca gerek görüldüğünde vesayet makamı, vasinin atanmasından önce kısıtlanması istenilen kişinin fiil ehliyetini kaldırabilmekte ve ona bir temsilci atayabilmektedir. Ergin olmayan kimseler de yine aynı şekilde kısıtlanabilmektedir. Ancak bu kimselere yönelik verilen kısıtlılık kararı erginliğini tamamladıktan sonra hüküm ve sonuç doğurmaktadır. Vasiliğe atanan kişi bu durumun kendisine tebliğinden itibaren 10 gün içerisinden vasilikten kaçınma hakkını kullanabilir. Ayrıca ilgili olan herkes de vasinin atandığından itibaren başlayarak 10 gün içerisinde  atamanın kanuna aykırı olduğunu ileri sürebilmektedir.

Tüm bu prosedürleriyle birlikte vasi tayini hukuk alemi içerisinde son derece kutsal bir yere sahip bulunmaktadır. Bir bireyin kısıtlı olması halinde kendi haklarını kullanmaktan aciz olacağını düşünen kanun koyucu  böyle bir müesseseyi Medeni Kanunumuz içerisinde düzenleyerek kısıtlı bireylerin haklarını kullanma ve onlara kendilerini hukuk aleminde var sayma noktasında bir olanak yaratmıştır. Yazımızın başında da belirttiğimiz gibi insanların fiil ehliyetine yani 18 yaşını doldurmak, kısıtlı olmamak, ayırt etme gücüne sahip olmaktan kaynaklı bazı hak ve hürriyetlere sahip olması bu ehliyetin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Anayasamız herkesin, kişiliğine bağlı, dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve hürriyetlere sahip olduğunu ve temel hak ve hürriyetlerin, kişinin topluma, ailesine ve diğer kişilere karşı ödev ve sorumluluklarını da ihtiva ettiğini belirtmekle hak ve hürriyet kavramlarının bireylerin sosyal hayattaki yerlerini belirleme noktasından ne kadar önemli olduklarına dikkat çekmiş bulunmaktadır.

Yazıyı Paylaş
  •  
  •  
  •  
  •  
  •  
  1. 7 Kasım 2015

    Eray Bey, bu durumda müsriflikten dolayı kısıtlanmak ve vasi tayini mümkün olabilir. Bu durumun ispatı için tanıklar ile desteklenmesi gerekebilir. Mahkemede sizin vasi atanmanızı talep edebilirsiniz. Kolay gelsin.

  2. 9 Nisan 2016

    Avukat bey, dedeme yaşlılıktan dolayı vasi tayini yaptırmak istiyorum. Bu mümkün müdür? Hangi mahkemeye gitmemiz gerekir.

    • 11 Nisan 2016

      Hakimin takdir yetkisindedir. Yeterli derecede bilgi vermemişsiniz ancak yaşlılıktan dolayı vasi tayini için zannediyorum akıl sağlığı yerinde olmamasından dolayı istiyorsunuz. Bu işlem çok zor olmaz. Vasi tayini için Sulh Hukuk Mahkemesine başvurmak gerekir.

  3. 22 Eylül 2016

    Mustafa Bey Merhaba,

    18 yaşından büyük Zihinsel engelli yiğenim üzerinden babası araç satın almak istiyor. Bunun için vasi kararı gerekiyor dediler. Vasi kararı için herhangi bir mahkemeye başvurmamız yeterli mi? Yoksa bağlı bulunduğumuz ilçeye bakan mahkemeye mi başvurmak zorundayız?

    Ayrıca ortalama bu mahkeme süreci ne kadar sürmektedir?

    Teşekkürler.

    • 22 Eylül 2016

      Her hangi bir mahkeme yetkili değildir. Yetki kuralı HMK ya göre belirlenir. Mahkeme süreci ise tamamen mahkemelerin iş yüküne göre değişir.

  4. 17 Aralık 2016

    merhaba benım eşim ceza evınde kendısıyle resmı nıkahımız yok benı vası yapmak ıcın dılekce doldurmus 4 ay oldu gırelı. 1 ay once benı aradılar tebligat gondercez dediler daha gelmedı ben bunu nasıl alabılırım. adlıyeye gıtsem nereye bas vurcam hıc bılmıyorum. esımın kımlıgını degıstırmem gerekıyo nıkah yapabılmemız ıcın. bu vası kararıyla kımlık degıstırebılıyo muyum.. sımdıden cok tesekkur ederım

  5. 25 Nisan 2017

    Mustafa Bey merhaba,

    Yukarıda “Ancak durumun gerektirdiği ölçüde kısıtlı bir kimseye birden fazla kişinin de vasi olarak atanması imkanı bulunmaktadır” demişsiniz. Bir kısıtlıya 4 kardeşten biri 3 yıldır vasilik görevi yürütmekte. Fakat diger 3 kardeşle arasında husumet var.Vasi, kardeşlerine kısıtlı harcamaları hakkında hiçbir bilgi vermiyor. Kardeşler de bu durumdan rahatsız onlar da vasi olmak istiyorlar. Birden fazla vasi talebi 4. yıl bitmeden hemen bu gerekçelerle istenebilir mi?

    Teşekkürler, saygılar.

  6. 18 Kasım 2017

    iyi günler ismimi değistirmek istiyorum çok rahatsizim ismimden arkadaslarim alay ediyor uzun oldugu icin telaffuzu zor oluyor ve modernçağa uygun değil.yaşım 18 ailemin onayini almam gerekiyor mu dava acmak icin ? lutfen yardimci olun cok sevinirim tesekkurler.

    • 13 Kasım 2018

      Merhaba, haklı sebebe dayanarak aile onayı gerekmeksizin, Asliye Hukuk Mahkemesinde isim değişikliği davası açmanız mümkündür. Dava açma işlemleri için bizimle iletişime geçebilirsiniz.

Write a comment:

*

Your email address will not be published.

© 2020 MIHCI HUKUK BÜROSU | İSTANBUL

Gizlilik Politikası

logo-footer

SOSYAL MEDYADA BİZ: