İcra Hukukunun Amaç ve Kapsamı
İcra hukuku, diğer ismiyle takip hukuku borçlu ve alacaklı arasındaki ilişkiyi kanunlar çerçevesinde değerlendiren hukuk disiplinidir. İcra hukukundaki taraflar, alacaklı ve borçludur. Borçlunun borcunu zamanında ödememesi durumunda ne gibi yaptırımlara maruz kalacağını ve de bunun sonucunda alacaklının ne gibi haklara sahip olacağını konu alır. İcra hukuku; iflas hukuku, borçlar hukuku ile yakından ilişkilidir.
İcra hukukunda icra yolları üç tanedir;
- İlamsız icra; Konusu para olan alacakların borçlu tarafından ödenmemesi durumunda başvurulan yöntemdir.
- İlamlı icra; Konusu para olsun veya olmasın bir alacak için önce mahkemeye dava açılarak bir ilam alındıktan sonra yapılan takiptir.
- Rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takip; Rehinle güvence altına alınmış bir alacağın söz konusu olduğu durumlarda başvurulan yöntemdir.
İcra İflas Kanunu’nda düzenlenen diğer kavramlar ise şunlardır;
- İhtiyati Haciz; geçici bir hukuki koruma yöntemidir. Doğrudan alacağı elde etmeye yönelik olmayıp alacağı teminat altına almaya yarayan bir yöntemdir.
- Konkortado; farklı sebeplerle borçlunun ticari durumunun sarsılmış olmasıyla, alacaklıların alacaklarını belirli bir plana göre almalarını kararlaştırdıkları ve mahkemece onaylanan anlaşmadır.
- Uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırma; sermaye şirketleri ve kooperatiflerin borçlularıyla uzlaşarak borçluların yeni koşullara uyum sağlaması sonucunda takibe devam edilmesini sağlayan bir kurumdur.
- İptal davası; borçlunun henüz malları haczedilmeden veya iflasına karar verilmeden önce yapılan kötüniyetli tasarrufların iptalini sağlayan dava türüdür. Alacaklıyı korumaya yöneliktir.
Amme (kamu) alacakları ise İcra ve İflas Kanunu’na tabi değildir. Bu alacaklar 6813 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Kanunu’na tabidir. Ancak devlet, il özel idaresi ve belediyelerin varsa özel hukuktan alacaklarının tahsili İcra İflas Kanunu’na göre yapılacaktır.
Kanunkoyucu kuralları koyarken icra hukukunun uygulanması sürecinde tüm icra organları, taraflar ve takip içinde yer alan ilgililerin haklarını korumalı ve gözetmelidir. Aynı zamanda takip hukuku alacaklının alacağına kavuşmasını sağlarken borçlunun durumunu göz ardı etmemeli, temel hak ve hürriyetlerine zarar verecek şekilde bir müdahalede bulunmamalıdır.
İcra hukukunda asıl organlar ve yardımcı organlar mevcuttur. Asıl organlar; icra dairesi, icra mahkemesi ve Yargıtay’ın İcra İflas ile ilgili görevli daireleri iken yardımcı organlar; genel mahkemeler (asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemeleri), savcılar ile adalet müfettişleri ve kolluk kuvvetleridir.
Mıhcı Hukuk Bürosu Şirketler Hukukunda sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübesiyle müvekkillerine uzman bir hizmet sunmakta ve kişilerin, şirketlerin ve bankaların piyasada olan çek, bono, ipotek, kredi, kredi kartı gibi sebeplerden kaynaklanan her türlü alacağının tahsil edilebilmesi için takip sürecinin öncesinde ve sonrasında gerekli hukuki hizmeti ve danışmanlığı vermektedir.
İcra Hukuku Alanında Verdiğimiz Hizmetler
- Kambiyo senetlerine özgü icra takip işlemlerinin yapılması,
- İpotek, rehin işlemleri, konması ve kaldırılması,
- Haciz ve ihtiyati haciz prosedürlerinin takibi,
- İlamlı ve ilamsız takip işlemlerinin yürütülmesi,
- Kira alacağına ilişkin takip ve tahliye işlemleri,
- İflas yolu ile takip işlemleri,
- İflas erteleme, konkortado işlemlerinin yürütülmesi,
- İcra takibine itiraz edilmesi, icra takibinin iptali istemi ve taliki işlemleri,
- İtirazın kaldırılması, itirazın iptali ve menfi tespit davasının açılması,
- Menkul ve gayrimenkul satışı işlemleri,
- Hileli iflas işlemleri takibi,
- İhalenin feshi talebinin yapılması,
- Alacağın ve borcun devri işlerinin yapılması,
- İstirdat davalarının açılması ve takibinin yapılması,
- Tasarrufun iptali davaları,
- İcra ceza davalarının açılması ve takibinin yapıması,
- İcra mahkemelerinde görülen diğer işlerin yapılması,
- İcra ihalelerine katılma işlerinin yapılması,
- Şİrketlerin borca batıklık durumunun denetlenmesi,
Daha ayrıntılı bilgi almak ve her türlü hukuki destek ve danışmanlık hizmetleri için iletişim bölümünden bizimle irtibata geçebilirsiniz.
İcra hukuku, herhangi bir alacağın (para, teminat vb.) icra ve iflas müdürlükleri tarafından, cebri icra yoluyla yani devlet zoruyla alacak tahsilinin sağlanması, borçlusundan alınarak alacaklısına verilmesi işlemlerini düzenleyen hukuk dalıdır. Yine herhangi bir mahkeme tarafından verilmiş bir kararın (ilam) yerine getirilmesi işlemi de icra daireleri tarafından sağlanır. Bir kambiyo senedine (çek, bono, poliçe) dayanıp dayanmaması, alacak tahsili bakımından önem taşımamaktadır. Kiralanan bir gayrimenkulün tahliyesi veya bir gayrimenkule konmuş olan ipoteğin paraya çevrilmesi işlemleri de yine mahkemeye başvurup karar almak için uzun yıllar beklemeden icra avukatı ile kolaylıkla gerçekleştirilebilir.
İcra avukatı elbette mahkeme ayağı da olan ama ağırlıklı olarak icra dairelerinde icra memurları tarafından yürütülen işlemlerin takipçisidir. Alacağını borçlusundan talep ettiği halde alamayan alacaklının veya kendisinden borcunu ödemesi talep edilen borçlunun eğer yeterli hukuk bilgisine sahip değilse, mutlaka bir icra avukatına ihtiyacı vardır. İcra hukuku teknik bir hukuk dalıdır. Alacağın bir an önce tahsil edilmesi ve ticari hayata, piyasaya kazandırılması, ekonominin canlı tutulması bakımından önemli olduğundan bu alanda kanunun tanıdığı süreler son derece sınırlıdır. Örneğin, bir kişi icra dairesine başvurarak ‘’şu kişinin bana şu kadar borcu vardır.’’ diyerek hakkınızda bir ilamsız icra takibi başlatabilir. Bunun için elinde delil niteliğinde herhangi bir senede veya belgeye ihtiyacı yoktur. Yani siz gerçekte borçlu olmasanız ve bu kişi sizin gerçekte alacağınız olmasa dahi icra takibi başlatılması mümkündür. İşte başlatılan bu icra takibi ve düzenlenen ödeme emrine 7 gün içinde itiraz etme imkanınız bulunmaktadır. İtiraz etmediğiniz takdirde takip kesinleşir ve alacaklının -gerçekte alacaklı olmasa bile takip kesinleştiğinden aksi ispatlanana kadar alacaklıdır- mallarınıza haciz koyma, bu malları satışa çıkararak paraya çevirme ve sizin mallarınızdan alacak tahsilini yapma imkanı vardır. İşte bir icra avukatı, ülkemizdeki İcra ve İflas Kanunu ve icra hukuku sistemiyle alacaklıyı ve alacağını bu derece güçlü bir şekilde korur.
İcra hukuku, sosyal devlet ve eşitlik ilkeleri gereğince borçluyu da korumaktadır. Her şeyden önce borçlunun, hakkında başlatılmış olan icra takibine süresi içinde itiraz etme imkanı vardır. İtiraz, ilamsız icra takiplerinde takibi durdurur ancak diğer takiplerde bunun istisnaları mevcuttur. İtiraz edildiğinde alacaklının takibe devam etmek için yapabileceği tek şey mahkemeye giderek itirazın iptali veya itirazın kesin kaldırılması davası açmak ve burada alacağını ispatlayarak hüküm altına aldırmaktır. Bunun için de alacağını ispat eden belirli belgelere sahip olması gerekir. İtiraz süresi kaçırıldığında ise artık borçlu için zor günler başlamaktadır. Zira takip kesinleşmiştir ve alacaklının borçlunun mallarına haciz koyması an meselesidir. Bu durumda borçlunun yapabileceği tek şey mahkemede bir menfi tespit davası açarak borçlu olmadığı halde icra takibi başlatıldığını ispatlamaktır. Bunun için de belli bazı şartlar vardır. Yine mahkemede haksız yani gerçekte alacağı bulunmayan alacaklı için kötü niyet tazminatına ve borçlu olduğu halde borcunu ödemeyip başlatılan icra takibine de haksız şekilde itiraz eden borçlu ise icra inkar tazminatına mahkum edilmektedir. İcra hukukunun ceza hukuku, hapis veya adli para cezası gibi boyutları da bulunmaktadır. Tüm bunlar ancak büromuzda çalışan avukatlarımız gibi iyi bir hukuk eğitimi almış icra avukatı hukukçular tarafından başarılı bir şekilde takip edilebilir.
Mıhcı Hukuk Bürosu olarak İcra Hukuku alanında uzman avukatları ile alacak tahsilini en kısa zamanda yapmayı ilke edinmiştir.