Marka ihlali, ticari hayatta en çok karşılaşılan bir haksız rekabet çeşididir. Ürünlerin kalitesi, fiyatı, reklam potansiyeli, dolayısıyla da alıcı kitlesini de çok büyük ölçüde etkileyen özellikle de büyük markalar hemen her gün pek çok kişi tarafından ihlal edilmektedir.
556 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 9. Maddesine göre markanın sağladığı bir çok koruma arasından en önemli koruma, ihlal edilmesi halinde marka hakkını ihlal edene karşı maddi ve manevi tazminat davası açabilme imkânıdır. Marka ihlali tazminatı, markaya tecavüz halinde öngörülen müeyyidelerden biridir. Marka tescil başvurusunun bültende yayınlanmasından sonra gerçekleşen ve marka tescilinin ilan edilmesi halinde yasaklanması söz konusu olabilecek fiiller nedeniyle markasının tescili talebiyle başvuran kişi, tazminat davası açmaya yetkilidir. Marka ihlalinde maddi ve manevi tazminat davası açabilme için en önemli şart, ihlalin zarara sebebiyet vermiş olmasıdır. Marka ihlali, marka hakkı sahibine herhangi bir zarar vermemişse maddi ve manevi tazminat talep edilemeyecektir.
Marka hakkı ihlali bir haksız fiil türü olduğundan marka hakkının ihlalinde tazminat talebinde bulunabilmek için haksız fiilin hukuka aykırı fiil, zarar, kusur ve fiille zarar arasındaki illiyet bağı şartlarının oluşmuş olması gerekir.
Marka İhlalinden Doğan Tazminat Hakkı
Marka ihlali nedeniyle doğan tazminat hakkı, 556 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 64. Maddesinde ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Bu hükme göre marka sahibinin izni olmaksızın, marka taklit edilerek üretilen ürünü üreten, satan, dağıtan veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkaran veya bu amaçlar için ithal eden veya ticari amaçla elde bulunduran kişi, hukuka aykırılığı gidermek ve sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Taklit markayı herhangi bir şekilde kullanmakta olan kişi, marka sahibinin markanın varlığından ve tecavüzden kendisini haberdar etmesi ve tecavüzü durdurmasını talep etmesi halinde veya kullanmanın kusurlu bir davranış teşkil etmesi halinde, sebep olduğu zararı tazmin etmekle yükümlüdür. Marka sahibinin uğradığı zarar, sadece markasının izinsiz kullanımı veya taklidi nedeniyle meydana gelen fiili kaybın değerini değil, ayrıca marka hakkına tecavüz dolayısıyla yoksun kalınan kazancı da kapsar. Yani markanın ihlali marka sahibinin gelecekte kazanması muhtemel değerlerden mahrum kalmasına neden olmuşsa marka sahibi maddi ve manevi tazminat davasında bu kaybını da talep edebilecektir. Marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı marka sahibinin markanın kullanması ile elde edilebileceği muhtemel gelir, marka hakkına tecavüz edenin markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanç, marka hakkına tecavüz edenin markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeli, markanın ekonomik önemi, marka hakkına tecavüz edildiği anda geçerlilik süresi ve tecavüz sırasında markaya ilişkin lisansların sayısı ve çeşidi gibi etkenler yoksun kalınan kazancın hesaplanmasında mahkeme tarafından dikkate alınacaktır. Markanın ihlali tecavüz edene kazanç sağlamışsa, bu kazanç oranında marka hakkı sahibinin yoksun kaldığı kazançta artırma yapılacaktır. Ancak markanın ilgili ürüne ekonomik bakımdan önemli bir katkısının olduğunun kabul edilebilmesi için, ilgili ürüne olan talebin oluşmasında markanın belirleyici etken olduğunun anlaşılmış olması gerekir. Yani markanın ihlali ve izinsiz olarak veya taklit yoluyla başka bir üründe kullanılması o ürüne olan rağbeti ve satışını artırmışsa, marka hakkı sahibinin alacağı tazminata bu artış değerinde ekleme yapılacaktır.
Ek olarak bilmeden, tescil edilmemiş markanız ile başkasının marka hakkını ihlal etmemeniz nedeniyle marka tescil araştırması yapmanız gerekebilir.
Maddi tazminatın yanı sıra marka ihlali nedeniyle marka hakkı sahibinin duyduğu elem ve ıstırabın giderilmesi ise manevi tazminatla mümkündür. Taklit edilen markayı taşıyan ürünlerin kalitesizliği nedeniyle, marka sahibinin yıllarca süren faaliyeti ve emeğiyle edindiği müşteri çevresinin gözündeki güven kaybı, manevi tazminatın konusunu teşkil edecektir. Manevi tazminat dışında ayrıca markanın ihlali, kötü veya uygun olmayan bir şekilde kullanılması, markanın itibarını zedelemişse marka sahibinin bu nedenle itibar tazminatı isteme hakkı da vardır. İtibar tazminatının talep edilebilmesi için marka ihlali şarttır ancak bu tek başına yeterli değildir. Marka ihlalinin yanı sıra markanın kötü veya uygun olmayan şekilde kullanılması nedeniyle itibarının zedelenmiş olması da gereklidir. Marka itibarının zedelenmesine markanın izinsiz veya taklit edildiği ürünlerin kalitesiz, bozuk çıkması; müşterilerde ihlal edilen markanın asıl ürünlerinde bozukluk olduğu izlenimi uyandırılması; markanın itibarını zedeleyecek kadar aşırı düşük fiyatla ürün satılması gibi durumlar örnek verilebilir.
Marka hakkı sahibinin maddi ve manevi tazminat davası açabilecek olduğu kişiler, markasını ihlal eden, izinsiz kullanan veya taklit eden kişilerdir. Markanın taklit edildiği veya izinsiz kullanıldığı ürünleri satan alan kişilere karşı marka hakkının ihlali nedeniyle KHK’dan doğan herhangi bir dava açılamaz. Marka hakkının ihlalinde maddi ve manevi tazminat talepleri de marka ihlalinin bir haksız fiil türü olması nedeniyle Borçlar Kanununda düzenlenen 2 yıllık zamanaşımına tabidir. Marka ihlalinde maddi ve manevi tazminat davalarında ihtisas mahkemeleri görevlidir.
Marka hakkının ihlali halinde maddi ve manevi tazminatların çok yüksek miktarlar içermesi nedeniyle her hangi bir hak kaybı olmaması açısından marka hukuku alanında uzman bir marka hukuku avukatı ile çalışılması hak ve zaman kaybının önüne geçecektir. Marka hakkının ihlalinde tazminat.
4 Comments
Uğur Asker
17 Mayıs 2017
kullandığımız markamız aynı alanda başka bir kişi tarafından ihlal ediliyor bir de bu yetmezmiş gibi bize marka hükümsüzlüğü davası açmış markamızı iptal ettirmek istiyor biz de hem bu davanın reddini istiyoruz hem de marka ihlali nedeni ile tazminat açmak istiyoruz.mümkün müdür.
Av. Mustafa Mıhcı
21 Mayıs 2017
Merhaba, marka hükümsüzlüğü davası ile ilgili yazımızı okuyabilirsiniz. Markanın iptali genel olarak 5 yıl kullanılmaması ile mümkün ancak kullandığımız dediğiniz için bunun mümkün olmayacağını düşünüyorum. Net cevap için ayrıntılı bilgi gerekiyor. Marka ihlali nedeniyle tazminat davası açmak için ise bize ulaşabilirsiniz.
Yasemin Ortakçıoğlu
25 Kasım 2017
Selamlar bende hepsiburda mağza açtım ,
Kendi Ürünlerim görsellerini çekip , kendi ürünlerimi yerleştirdir.
Türk Patent kurumunda firmam adına tescillediğim marka adımın altında satışarıma başladım.
Bir süre sonra benim markam ismimi kullanarak hepsiburada da satış yapıldığını gördüm.
Hem markamı kullanıyor hemde yüklediğim görselleri kullanıyorladı. Hepsiburada bu adamların heryerde reklamalarını yapmaya başladı. Benin satışlarımda ister istemez düştü.
Daha sonra bunu hepsiburada müşteri temsilcisine bildirdim telefonla fakat hiç bir sonu elde edemedim.
Bir sabah baktımki hepsiburada benim sözleşme sürecimi askıya alıp mağzamı kapatmış. Ama benim markam adı altında ve kendi çektiğim görseller kullanılarak satış yapan 5 adet firma mevcut .
Şimdi Hepsiburda benim markamı tecavüz etmiş olmuyor mu ?
Hepsi Burdayı ;
1- Marka tecavüzüne ortam sağlamakdan
2- Marka tecavüzü sonucunda ortaya çıkan atışlardan kar elde etmekten
3- Marka tecavüzü yapan şahis ve firmaların reklamlarını google ve diğer ortamlarda reklamını yapmakdan
4- ve bu 5 firmmayı marka tecavzünden
Cumguriyet Başsavcığınına Bildirmek İstiyorum.
Sizce bir sonuç alabilirmiyim.
Mıhcı Hukuk Bürosu
14 Kasım 2018
Merhaba, marka hakkınızın sağladığı en önemli korumalardan birisi, ihlal edilmesi halinde ihlal eden kişilere karşı maddi ve manevi tazminat talep edebiliyor olmanızdır. Burada zararınızın doğmuş olması gerekir. Maddi ve manevi tazminat taleplerinizi dava açarak ilgili kişi ve kurumlara yöneltebilirsiniz. Herhangi bir hak kaybınızın olmaması adına Marka Patent Hukuku ile ilgilenen bir avukata başvurmanız sizin için iyi olacaktır. Konu ile ilgili ayrıntılı bilgi almak ve hukuki yardım talep etmek isterseniz bize ulaşabilirsiniz.
Write a comment: