Arabuluculuk modern hukuk sistemlerinin getirdiği barışçıl çözüm yollarından biridir. İşçi ile işveren arasında çıkan toplu uyuşmazlıklar bakımından kanun koyucu arabuluculuğu zorunlu bir basamak olarak belirtmiştir. Kanunun bu yaklaşımı benimsemesindeki temel amaç, hem işçi hem de işvereni uzun süre meşgul eden grev-lokavt süreçlerine girilmeden önce tarafların anlaşmasını sağlayabilmek için son bir fırsat yaratmaktır.
Arabulucunun Faaliyetleri
Arabuluculuk faaliyeti her şeyden önce tarafsız bir şekilde yürütülmelidir. Arabulucu kesinlikle bir karar merci değildir. Taraflara öneride bulunabilir ancak ne işçi ne de işveren tarafı bu önerileri kabul etmek zorunda değildir. Arabuluculuk vasıtasıyla yapılan iş ve işlemlerinin taraflar bakımından herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. Arabulucu, işçi sendikası ve işveren arasındaki görüş ayrılıklarını gidermeye çalışacaktır. Bunu yaparken sürece güçlü bir şekilde dahil olmayacaktır. Çözüm yine asıl olarak tarafların iradeleri doğrultusunda kendileri tarafından bulunacaktır. Arabulucu bu süreçte tarafların sunduğu yahut kendi elde ettiği belge ve her türlü bilgiyi gizli tutmak mecburiyetindedir.
İş Hukukunda Arabuluculuk
İş hukukunda çok yakın zamanda gelecek düzenlemeye göre iş hukukunda zorunlu arabuluculuk uygulaması ile iş davaları açılmadan önce arabulucuya gidilmesi mecburiyet halini alacaktır. Bu uygulama genel olarak işçi işveren uyuşmazlıklarında iş mahkemelerindeki iş yükünün azaltılması, iş uyuşmazlıklarının daha hızlı çözüme kavuşturulması amaçlamaktadır.
Toplu iş hukuku bakımından arabuluculuk kavramı çoğunlukla “toplu görüşme” aşamalarında karşımıza çıkmaktadır. Toplu görüşme, işçi sendikası ile işveren/işveren sendikası arasında yapılacak toplu iş sözleşmesi ile ilgili her iki tarafında istek ve şartlarını karşı tarafa bildirdiği sözleşmenin oluşturulduğu sıkıntılı bir süreçtir. Çoğunlukla taraflar kendiliğinden sözleşme metni üzerinde anlaşma sağlayamadığından arabuluculuk kavramı uygulama alanı bulmaktadır.
- Toplu görüşme süreci içerisinde muhtemel uyuşmazlıkları önlemek amacıyla arabuluculuk yöntemine başvurulabilir. İlgili madde metnine göre; “Toplu görüşmenin başladığı tarihten itibaren taraflar otuz gün geçtiğinde bir anlaşmaya varamamışsa, taraflardan her biri görevli makama başvurarak resmi listeden veya liste dışından kendilerinin tespit edeceği bir arabulucunun toplu görüşmelere katılmasını isteyebilir.”
- Toplu görüşme sürecinden sonraki arabuluculuk ise kanunun mecburi tuttuğu bir yöntemdir. Buna göre toplu görüşme sürecinde 60 gün içinde anlaşma sağlanamaz ya da taraflardan biri toplu görüşmeye gelmez, görüşmez, toplantıya devam etmezse öteki taraf durumu yazı ile görevli makama bildirir. Yazıyı alan görevli makam, otuz veya altmış günlük sürelerin geçmesini beklemeksizin arabuluculuk işlemlerini başlatır.
- Son olarak grev ve lokavtın ertelenmesi halinde arabuluculuktan söz edilecektir. Bakanlar Kurulu söz konusu grev/lokavtın kamu sağlığı veya güvenliği için tehlike oluşturduğu kanaatiyle 60 güne kadar ertelenmesine karar verebilir. Bu durumda da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı bir arabulucu görevlendirebilir.
Kural olarak arabulucuya başvurmak tarafların inisiyatifinde olsa da kanun İş Hukuku bakımından bir istisna getirmiştir. Buna göre,
- Toplu görüşme için kararlaştırılan ilk toplantıya taraflardan birinin gelmemesi,
- Tarafların geldikleri hâlde görüşmeye başlamamaları,
- Tarafların toplu görüşme başladıktan sonra toplantıya devam etmemesi,
- Tarafların toplu görüşme süresi içerisinde anlaşamadıklarını bir tutanakla tespit etmeleri ya da toplu görüşme süresinin anlaşma olmaksızın sona ermesi durumlarında taraflardan biri ilgili makama durumu 6 iş günü içinde bildirir.
Görevli makam 6 iş günü içinde taraflardan en az birinin katılımı ile veya katılım olmazsa kendiliğinden, resmî listeden bir arabulucu görevlendirilerek arabuluculuk süreci başlatılır.
Tarafların resmî arabulucu listesindeki bir arabulucu ismi üzerinde anlaşma sağlamaları hâlinde, belirlenen kişi görevli makam tarafından o uyuşmazlıkta arabulucu olarak görevlendirilir.
Arabulucu 15 gün süreyle tarafların anlaşma sağlaması için her türlü çabayı sarf edecektir. Bu 15 günlük süre en fazla 6 iş günü kadar uzatılabilir. Tarafların anlaşmaları halinde toplu iş sözleşmesi imzalanacaktır.
Arabuluculuk süresinin sonunda anlaşma sağlanamazsa, arabulucu 3 iş günü içinde uyuşmazlığı belirten bir tutanak düzenleyecektir. Tutanağa, arabulucunun uyuşmazlığa dair çözüm önerileri de eklenerek görevli makama gönderilir. Görevli makam, tutanağı en geç üç iş günü içinde taraflara tebliğ eder. Bu durumda taraflardan herhangi biri 6 iş günü içinde Yüksek Hakem Kurulu’na başvurabilecektir. Yüksek Hakem Kurulu kararları kesindir ve toplu iş sözleşmesi hükmündedir. İş hukukunda arabuluculuk
2 Comments
Polat Caner
17 Mayıs 2017
İşveren olarak iş hukukundaki problemlerin arabuluculuk ile çözümü durumunda bundan karlı olup olmayacağım konusunda bilgi almak istiyorum.
Av. Mustafa Mıhcı
21 Mayıs 2017
Merhaba karlı olup olmama her duruma göre değişebilir bir durumdur. Ancak bir açıdan baktığınızda arabuluculukta çözüm çıkarsa her iki tarafta istediğini aldığı için iki tarafında karlı çıktığı düşünülebilir.
Write a comment: