Cebir Suçu ve Cezası TCK 108

Cebir suçuna geçmeden önce cebir ne demek bunun açıklanması gerekir. Bu kapsamda cebir, sözlük anlamı olarak zor ve zorlama anlamlarına gelmektedir. Hukukta ise 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun Hürriyete Karşı Başlıklı Suçlar başlıklı bölümünün 108. maddesi’nde düzenlenmiştir. Bu anlamda cebir suçu, bir şeyi yapması ya da yapmaması için bir kişiyi zor kullanmak hatta bununla birlikte kasten yaralama eylemlerini gerçekleştirmektir. Bunun yanı sıra cebir kavramı 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun içerisinde birçok suç tanımında da ayrıca belirtilmektedir. Bu durumda da söz konusu suçun nitelikli hali olarak bulunmaktadır. Yani kanunda belirtilen suçlarla birlikte işlenmesi halinde söz konusu suçun cezası için verilecek olan cezanın arttırılarak verilmesini sağlayan bir unsurdur.

TCK 108 Cebir Suçu Nasıl Oluşur?

Herkesin yaşadığı olaylar birbirinden farklıdır. Bu nedenle de yaşanılan her olayın farklı değerlendirilmesi gerekmektedir. Ancak bununla beraber yaşanılan olayda cebir suçunun varlığının tespiti açısından bulunması gereken özellikler ise şunlardır;

1. Olayda suçlunun hareketleri maddi zorlanma ya da zor kullanma biçiminde gerçekleşmektedir. Örneğin bir kimsenin iteklenmesi, tokatlanması, kolunun bükülmesi, vücuduna tekme atılması, ilaç ve uyuşturucu verilmesi gibi davranışlarla işlenmektedir.
2. Olayda suçlunun eşyaya yönelik şiddet eylemleri mağdura karşı fiziki güç kullanılması niteliğinde olmadığından söz konusu suçun eylemlerinden sayılmamaktadır.
3. Suçun işlenmesi sırasında fail yani suçlu söz konusu eylemleri bilerek ve isteyerek yapmaktadır. Yani söz konusu suç, fail tarafından kasten işlemektedir. Ayrıca söz konusu suçun fail tarafından bilmeden ve istenmeden işlenmesi yani taksirle işlenmesi mümkün değildir.
4. Fail yani suçlu söz konusu suçu işlemesi için, hareketlerinde farklı bir amaç taşımasına gerek bulunmamaktadır.
5. Ayrıca fail yani suçlu zor kullanması sonucunda kasten yaralama suçunu da işlemiş bulunmakta ise suçu işleyen kişiye verilecek olan ceza arttırılarak verilmektedir.
6. Söz konusu cebir suçu ile ilgili olarak suçlu kişi, mağdurun iradesini baskı altına alan herkes olabilmektedir. Ayrıca bunun yanında eğer kamu görevlisi ve görevi gereği elinde bulundurduğu araç ve gereçlerle söz konusu suçu işlemesinde kullanmış ise ceza arttırılmaktadır.
7. TCK 108 mağduru, karar verme ve hareket özgürlüğü kısıtlanan ve saldırıya uğrayan herkes olabilmektedir.  Ayrıca bunların yanında eğer kamu görevlisi ise de görevinin yapması engellenmiş olduğundan bu kişiye karşı yapılan hareketlerin cezası, görevi yaptırmamak için direnme suçu vasfında verilmektedir.
8. Bu suçun kanunda yer alarak kişinin korunması istenilen değerleri ise kişinin karar verme ve hareket özgürlüğü yani irade özgürlüğü ile manevi özgürlüğüdür.
9. Ayrıca cebir suçu, tamamlayıcı bir ceza türü de olduğundan kanunda başka ceza türleri içerisinde geçmekte ise de söz konusu o durumlarda belirtilen farklı bir ceza uygulanmaktadır.

Cebir Suçu Cezası TCK 108

Cebir suçu ile ilgili faile verilecek olan ceza hukukumuzda açıkça belirtilmemiştir. Bir anlamda hakimin söz konusu olaydaki takdirine bağlı bırakılmıştır. Ancak fail cebir kullanması sonucunda kasten yaralama suçunu da işlemiş bulunmakta ise verilecek olan ceza üçte birine kadar arttırılarak verileceği belirtilmiştir. Bu açıdan faile kasten yaralama suçunun genel halinde bir yıldan üç yıla ceza verildiği düşünüldüğünde cebir suçu da söz konusu olduğunda verilecek olan ceza üç yıl arttırılarak verilmektedir.

Cebir Suçu Şikayeti

TCK 108 suçunun soruşturulması ve kovuşturulması Cumhuriyet Savcılığı tarafından kendiliğinden yapılmaktadır. Yani mağdur şikayet ya da suç duyurusunu Cumhuriyet Savcılığı’na ulaştırmasının ardından ilgili makam tarafından gerekli işlemler kendiliğinden yapılmaktadır. Kişi şikayetinden vazgeçse bile dava açılmakta ve fail cezalandırılmaktadır. Ayrıca şikayet ya da suç duyurusunda bulunmanın herhangi bir süresi bulunmamaktadır. İlgili makamlara bildirimin yapılmasının ardından gerekli işlemler yapılmaktadır.

Ayrıca failin cezalandırılması işlemlerinde kasten yaralamaya ilişkin hükümlerin uygulanması söz konusu olduğunda isteğe bağlı bir durumla karşılaşılması halinde dahi failin cebir suçundan ceza alması kendiliğinden işleme tabi olmaktadır.

Cebir suçu ile ilgili görevli mahkeme,kasten yaralamanın derecesine göre hangi mahkeme görevli ise ilgili o mahkemede dava açılmaktadır.

İlgili suça yönelik dava açılabilmesi için zamanaşımı süresi ise kasten yaralama suçundaki hükümlere göre değerlendirilmektedir.

Cebir Hali

Ayrıca 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nu 28.maddesinde cebir halinin varlığından söz etmektedir. Buna göre bir kişinin karşı koyamayacağı cebir halinde bulunması durumunda bir suç işlemesi halinde söz konusu kişiye ceza verilmeyeceği belirtilmektedir. Bu durumda söz konusu suçu işleyen yani fail, cebri gerçekleştiren kişi olmaktadır. Ayrıca cebir ile birlikte hile, korkutma ve tehdit halleri için de aynı durum geçerli olmaktadır.

Bu suç bakımında mağdur veya fail iseniz ceza avukatı ile irtibata geçerek haklarınızın korunmasını sağlayabilirsiniz.